Melekler
1 sayfadaki 1 sayfası
Melekler
Melekler
Cebrâîl
Cebrâîl (Arapça جبريل) İslam dininde dört büyük melekten biri. Görevi peygamberlere vahiy1 getirmektir.
Etimolojisi ve İsimleri
Cebrâîl Allah'ın kulu ve kuvveti anlamına gelir ki bu İslam dinindeki Cebrail'in çok kuvvetli bir melek olduğu inancına dayanmaktadır. Kur'an'da ve hadislerde Cebrail farklı isimlerle de anılmıştır:
Cibrîl (2/97-98; 66/4), Rûhu'l-kuds (2/87; 5/110; 16/102), Rûhu'l-emîn (26/193), Rûh (19/17; 70/49; 97/4), Rasûl-i kerîm (81/19) ve Nâmûs-ı Ekber2. Ayrıca Cebrail, en büyük melek olduğuna inanıldığı için, Seyyidü'l melâike yani "Meleklerin efendisi" olarak da anılmıştır.
Görevi ve Özellikleri
İsminin etimolojisinden de anlaşıldığı gibi İslam dininde Cebrail'in çok kuvvetli bir melek olduğuna inanılır. Cebrail'in görevi vahiy getirmektir, yani Allah'tan peygamberlere haber ve bilgi taşır. İslam dinine göre inanılan bütün peygamberlere vahyi getiren Cebrail’dir. Kur'an'da Cebrail'in Allah katında önemli bir yeri olduğu belirtilir (bkz. 81/19-20).
--------------------------------------------------------------------------------
1: Vahiy - bir buyruk veya düşüncenin Tanrı tarafından peygamberlere bildirilmesine verilen isim.
2: Bkz. Buhari, Bed'ül-Vahy, 3; Enbiya, 21; Müslim, iman, 252.
Tasavvuf düşüncesinde Cebrail kişinin akl-ı külle ulaşmasına vesile olan tefekkürü simgeleyen bir rumuz olarak da görülmüştür.
Azrail
Azrail, İslam dinindeki dört büyük melekten biri. İnsanların canını almakla görevlidir.
Azrail, Kur’an ve sahih hadislerde, melekü’l-mevt (ölüm meleği) şeklinde de anılmıştır. (bknz. 32/11)
Her insanın canını almakla görevli bir ölüm meleğinin olduğuna, Azrail'in ise bu meleklerin başı olduğuna inanılır.
Musevilik'te Azrail
İbranice Malah HaMavet (מל�?ך המות) adındaki melek, insanların canını almakla memur edilmiş bir melekdir.
Harut ve Marut
Harut ve Marut Kur'anda ismi geçen iki melektir.
Genel olarak kabul gören açıklama Harut ve Marut'un Allah'ın emri ile sadece insanlara çeşitli bilgileri ve sihri öğreten iki melek olduğudur. Bazı tefsirlerde Harut ve Marut'un melek değil insan olabileceği belirtilmiştir.
Eski bazı kaynaklarda, Hristiyan ve yahudi kaynakları da referans gösterilerek Babil'in düşmüş melekleri olarak da adlandırılırlar. Efsaneye göre melekler, insanların işledikleri günahları görünce kınarlar, Allah "Siz onların yerinde olsanız aynısını yapardınız" der ve meleklerden en iyilerinden ikisi, Harut ve Marut seçilerek Babil şehrine yargıç olarak gönderilir.
Konu ile ilgili Bakara Suresinin 102. ayetinin Türkçe meali:
"Ve onlar, Süleyman'ın mülkü (nübüvveti) hakkında şeytanların anlattıklarına uydular. Süleyman inkâr etmedi; ancak şeytanlar inkâr etti. Onlar, insanlara sihri ve Babil'deki iki meleğe Harut'a ve Marut'a indirileni öğretiyorlardı. Oysa o ikisi: "Biz, yalnızca bir fitneyiz, sakın inkâr etme" demedikçe hiç kimseye (bir şey) öğretmezlerdi. Fakat onlardan erkekle karısının arasını açan şeyi öğreniyorlardı. Oysa onunla Allah'ın izni olmadıkça hiç kimseye zarar veremezlerdi. Buna rağmen kendilerine zarar verecek ve yarar sağlamayacak şeyi öğreniyorlardı. Andolsun onlar, bunu satın alanın, ahiretten hiçbir payı olmadığını bildiler; kendi nefislerini karşılığında sattıkları şey ne kötü; bir bilselerdi."
Kirâmen Kâtibîn
Kirâmen Kâtibîn İslam dinininde, insanların sağ ve solunda bulunup yapılan iyi ve kötü davranışları tespit edip, yazan meleklere verilen isimdir. Bu meleklere Hafaza melekleri de denir.
Kirâmen Kâtibîn melekleri, İslam'a göre, iki tanedir. Bu meleklerden biri kişinin solundadır ve kötü davranışlarını yazar, diğeri ise kişinin sağındadır ve iyi davranışları yazar. Bu meleklerin varlığı Kur'an'da geçmektedir ve bu nedenle bu meleklere inanmak Müslümanlara farzdır (şarttır). Kur'an'da bu iki melek hakkında şöyle denmiştir:
"Andolsun, insanı biz yarattık ve nefsinin ona verdiği vesveseyi de biz biliriz. Çünkü biz ona şah damarından daha yakınız. Üstelik, biri insanın sağ tarafında, biri sol tarafında oturmuş iki alıcı melek de (onun yaptıklarını) alıp kaydetmektedir. İnsan hiçbir söz söylemez ki onun yanında (yaptıklarını) gözetleyen (ve kaydeden) hazır bir melek bulunmasın." (Kâf suresi, 16-18)[1]
Ayrıca Kâf suresi, 20-21; Zuhruf Suresi 79-80 ve İnfitâr suresi, 11-12. ayetlerde de bu meleklerden bahsedilir. Kur'an'da bu meleklerin ahirette hesap gördükleri sırada insanlara şahitlik edecekleri de yer alır (bkz: Kâf suresi, 20-21).
Mîkâîl
Mîkâîl, İslam ve diğer semavi dinlerdeki dört büyük melekten biri. Evrendeki tabii olaylardan, yani tabiat olaylarından görevlidir. İsim Mi-Ka-el kelimelerinin birleşiminden oluşmuş ve "kim Allah gibi olabilir" anlamına gelmektedir (Mi:kim Ka:gibi El:Allah) . Kur'an'da ismi anılmaktadır, bkz. 2/98.
israfil
İsrâfil, İslam dinindeki dört büyük melekten biri. Allah’ın emri ile kıyamet kopacağı zaman sûra üflemekle görevlendirilmiştir.
Bir hadiste İsrâfiİl, sahib-i karn (sûr’un sahibi, borunun sahibi) olarak isimlendirilmiştir (Tirmizî, Kıyamet, . İsrafil sûr’u iki defa üfleyecektir. Birinci defa üfürdüğünde göklerde ve yerde bulunan her şey yok olacağına, ikinci defa üfürdüğünde ise, bütün insanların tekrar dirileceğine ve mahşer yerinde toplanmak üzere sevk edileceklerine inanılır.
Berat gecesinde ameller nüshası dünya semasında görevli olan İsrafil'e verilir.
Cebrâîl
Cebrâîl (Arapça جبريل) İslam dininde dört büyük melekten biri. Görevi peygamberlere vahiy1 getirmektir.
Etimolojisi ve İsimleri
Cebrâîl Allah'ın kulu ve kuvveti anlamına gelir ki bu İslam dinindeki Cebrail'in çok kuvvetli bir melek olduğu inancına dayanmaktadır. Kur'an'da ve hadislerde Cebrail farklı isimlerle de anılmıştır:
Cibrîl (2/97-98; 66/4), Rûhu'l-kuds (2/87; 5/110; 16/102), Rûhu'l-emîn (26/193), Rûh (19/17; 70/49; 97/4), Rasûl-i kerîm (81/19) ve Nâmûs-ı Ekber2. Ayrıca Cebrail, en büyük melek olduğuna inanıldığı için, Seyyidü'l melâike yani "Meleklerin efendisi" olarak da anılmıştır.
Görevi ve Özellikleri
İsminin etimolojisinden de anlaşıldığı gibi İslam dininde Cebrail'in çok kuvvetli bir melek olduğuna inanılır. Cebrail'in görevi vahiy getirmektir, yani Allah'tan peygamberlere haber ve bilgi taşır. İslam dinine göre inanılan bütün peygamberlere vahyi getiren Cebrail’dir. Kur'an'da Cebrail'in Allah katında önemli bir yeri olduğu belirtilir (bkz. 81/19-20).
--------------------------------------------------------------------------------
1: Vahiy - bir buyruk veya düşüncenin Tanrı tarafından peygamberlere bildirilmesine verilen isim.
2: Bkz. Buhari, Bed'ül-Vahy, 3; Enbiya, 21; Müslim, iman, 252.
Tasavvuf düşüncesinde Cebrail kişinin akl-ı külle ulaşmasına vesile olan tefekkürü simgeleyen bir rumuz olarak da görülmüştür.
Azrail
Azrail, İslam dinindeki dört büyük melekten biri. İnsanların canını almakla görevlidir.
Azrail, Kur’an ve sahih hadislerde, melekü’l-mevt (ölüm meleği) şeklinde de anılmıştır. (bknz. 32/11)
Her insanın canını almakla görevli bir ölüm meleğinin olduğuna, Azrail'in ise bu meleklerin başı olduğuna inanılır.
Musevilik'te Azrail
İbranice Malah HaMavet (מל�?ך המות) adındaki melek, insanların canını almakla memur edilmiş bir melekdir.
Harut ve Marut
Harut ve Marut Kur'anda ismi geçen iki melektir.
Genel olarak kabul gören açıklama Harut ve Marut'un Allah'ın emri ile sadece insanlara çeşitli bilgileri ve sihri öğreten iki melek olduğudur. Bazı tefsirlerde Harut ve Marut'un melek değil insan olabileceği belirtilmiştir.
Eski bazı kaynaklarda, Hristiyan ve yahudi kaynakları da referans gösterilerek Babil'in düşmüş melekleri olarak da adlandırılırlar. Efsaneye göre melekler, insanların işledikleri günahları görünce kınarlar, Allah "Siz onların yerinde olsanız aynısını yapardınız" der ve meleklerden en iyilerinden ikisi, Harut ve Marut seçilerek Babil şehrine yargıç olarak gönderilir.
Konu ile ilgili Bakara Suresinin 102. ayetinin Türkçe meali:
"Ve onlar, Süleyman'ın mülkü (nübüvveti) hakkında şeytanların anlattıklarına uydular. Süleyman inkâr etmedi; ancak şeytanlar inkâr etti. Onlar, insanlara sihri ve Babil'deki iki meleğe Harut'a ve Marut'a indirileni öğretiyorlardı. Oysa o ikisi: "Biz, yalnızca bir fitneyiz, sakın inkâr etme" demedikçe hiç kimseye (bir şey) öğretmezlerdi. Fakat onlardan erkekle karısının arasını açan şeyi öğreniyorlardı. Oysa onunla Allah'ın izni olmadıkça hiç kimseye zarar veremezlerdi. Buna rağmen kendilerine zarar verecek ve yarar sağlamayacak şeyi öğreniyorlardı. Andolsun onlar, bunu satın alanın, ahiretten hiçbir payı olmadığını bildiler; kendi nefislerini karşılığında sattıkları şey ne kötü; bir bilselerdi."
Kirâmen Kâtibîn
Kirâmen Kâtibîn İslam dinininde, insanların sağ ve solunda bulunup yapılan iyi ve kötü davranışları tespit edip, yazan meleklere verilen isimdir. Bu meleklere Hafaza melekleri de denir.
Kirâmen Kâtibîn melekleri, İslam'a göre, iki tanedir. Bu meleklerden biri kişinin solundadır ve kötü davranışlarını yazar, diğeri ise kişinin sağındadır ve iyi davranışları yazar. Bu meleklerin varlığı Kur'an'da geçmektedir ve bu nedenle bu meleklere inanmak Müslümanlara farzdır (şarttır). Kur'an'da bu iki melek hakkında şöyle denmiştir:
"Andolsun, insanı biz yarattık ve nefsinin ona verdiği vesveseyi de biz biliriz. Çünkü biz ona şah damarından daha yakınız. Üstelik, biri insanın sağ tarafında, biri sol tarafında oturmuş iki alıcı melek de (onun yaptıklarını) alıp kaydetmektedir. İnsan hiçbir söz söylemez ki onun yanında (yaptıklarını) gözetleyen (ve kaydeden) hazır bir melek bulunmasın." (Kâf suresi, 16-18)[1]
Ayrıca Kâf suresi, 20-21; Zuhruf Suresi 79-80 ve İnfitâr suresi, 11-12. ayetlerde de bu meleklerden bahsedilir. Kur'an'da bu meleklerin ahirette hesap gördükleri sırada insanlara şahitlik edecekleri de yer alır (bkz: Kâf suresi, 20-21).
Mîkâîl
Mîkâîl, İslam ve diğer semavi dinlerdeki dört büyük melekten biri. Evrendeki tabii olaylardan, yani tabiat olaylarından görevlidir. İsim Mi-Ka-el kelimelerinin birleşiminden oluşmuş ve "kim Allah gibi olabilir" anlamına gelmektedir (Mi:kim Ka:gibi El:Allah) . Kur'an'da ismi anılmaktadır, bkz. 2/98.
israfil
İsrâfil, İslam dinindeki dört büyük melekten biri. Allah’ın emri ile kıyamet kopacağı zaman sûra üflemekle görevlendirilmiştir.
Bir hadiste İsrâfiİl, sahib-i karn (sûr’un sahibi, borunun sahibi) olarak isimlendirilmiştir (Tirmizî, Kıyamet, . İsrafil sûr’u iki defa üfleyecektir. Birinci defa üfürdüğünde göklerde ve yerde bulunan her şey yok olacağına, ikinci defa üfürdüğünde ise, bütün insanların tekrar dirileceğine ve mahşer yerinde toplanmak üzere sevk edileceklerine inanılır.
Berat gecesinde ameller nüshası dünya semasında görevli olan İsrafil'e verilir.
heart of darkness- Moderator
- Klanı : Toreador
Mesaj Sayısı : 111
Kayıt tarihi : 14/08/09
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Çarş. Nis. 08, 2020 10:52 pm tarafından heart of darkness
» wampir mi dediniz ??? ben biliyorum !!!
Salı Eyl. 19, 2017 4:26 pm tarafından Karga
» YOKLAMA
Salı Eyl. 19, 2017 4:19 pm tarafından Karga
» Vampir Hastalığı(Porfiria)
Paz Mayıs 19, 2013 8:08 pm tarafından mannak_
» Sohbet bölümü
Paz Mayıs 19, 2013 2:58 pm tarafından mannak_