Hayata Tersten Başlamak
Vampirist Forum :: Genel :: Genel
1 sayfadaki 1 sayfası
Hayata Tersten Başlamak
Yaşamın en tatsız tarafı sona eriş şeklidir. Şüphesiz ki; yaşamı tersten yaşamak daha güzel, hatta mükemmel olurdu. Nasıl mı?
Camiide uyanıyorsunuz. Bir tahta sandık içerisinde, herkes karşınızda saf durmuş, iyiliğinize dua ediyor ve tüm haklar helal edilmiş vaziyette. Tabuttan doğruluyorsuz, yaşlı, olgun ve ağırbaşlı olarak. Herkes etrafınızda, büyük bir itibar, iltifatlar, çocuklar, torunlar...hepsi hazır.
Arabanıza kurulup evinize gidiyorsunuz. Doğar doğmaz devlet size maaş bağlıyor. Aylık veya üç ayda bir maaşınızı alıyorsunuz. Ne güzel, hazır maaş, hazır ev...Altmışlı yaşlara kadar herşey garanti. Huzur içinde yaşıyorsunuz.
Sağlığınız gittikçe düzeliyor, kaslar güçleniyor, kuvvetleniyorsunuz ev işe ilk başladığınız gün size hoşgeldin hediyesi olarak bir plaket ve altın kol saati veriyor patronunuz ve genel müdürlük veya bunun gibi yüksek bir makamdan, tecrübeli bir insan olarak işe başlıyorsunuz. Herkes karşınızda elpençe divan...
Vücudunuzda da bazı hoşa giden hareketler başlıyor. Gittikçe zayıflıyor, forma giriyorsunuz. Diğer hormonal aktiviteler artıyor. fevkalade...Aman, ne güzel günler başlıyor...
Derken, bir gün patron size "Artık üniversiteye gitsen daha iyi olur" diyor. Bu arada babanız ortaya çıkmış, "Fazla çalıştın." diyor. "Artık eve dön, işi bırak, okumaya başla, harçlığın benden olsun..." Keyfe bakar mısınız?
Okuduğunuz dersler gittikçe kolaylaşıyor. Ekmek elden, su gölden bir dönem başlıyor. Partiler, diskotekler, kızların sayısı artıyor.
Derken anne ve babanız sizi götürüp getirmeye başlıyor, araba kullanma derdi de yok artık...Günün birinde sizi okuldan da alıyorlar. "Evde otur, keyfine bak, oyuncaklarınla oyna." diyorlar...Mamanız ağzınıza veriliyor. Zaman zaman altınızı bile temizliyorlar. Hatta bu durum alışkanlık yaratıyor ve hiç tuvalet kullanmamaya başlıyorsunuz. Derken anneniz bir gün size süt verme kararını alıyor ve başka bir keyifli dönem başlıyor. Mama artık her yerde, her an ve en taze şeklinde hazır.
Bir gün karanlık, ılık ve sıcak bir ortama giriyorsunuz. Beslenmek için ağzınızı açmaya dahi gerek yok, bir kordondan besleniyor, sıcacık, yumuşacık, gürültü ve patırtısız bir ortamda yaşıyorsunuz...
Küçülüyor küçülüyor, ufacık bir hücre halini alıyorsunuz. Ve günün birinde keyifli bir an ile hayatınız bitiyor...
Nasıl, sizce de hoş olmaz mıydı?...
Can DÜNDAR
Camiide uyanıyorsunuz. Bir tahta sandık içerisinde, herkes karşınızda saf durmuş, iyiliğinize dua ediyor ve tüm haklar helal edilmiş vaziyette. Tabuttan doğruluyorsuz, yaşlı, olgun ve ağırbaşlı olarak. Herkes etrafınızda, büyük bir itibar, iltifatlar, çocuklar, torunlar...hepsi hazır.
Arabanıza kurulup evinize gidiyorsunuz. Doğar doğmaz devlet size maaş bağlıyor. Aylık veya üç ayda bir maaşınızı alıyorsunuz. Ne güzel, hazır maaş, hazır ev...Altmışlı yaşlara kadar herşey garanti. Huzur içinde yaşıyorsunuz.
Sağlığınız gittikçe düzeliyor, kaslar güçleniyor, kuvvetleniyorsunuz ev işe ilk başladığınız gün size hoşgeldin hediyesi olarak bir plaket ve altın kol saati veriyor patronunuz ve genel müdürlük veya bunun gibi yüksek bir makamdan, tecrübeli bir insan olarak işe başlıyorsunuz. Herkes karşınızda elpençe divan...
Vücudunuzda da bazı hoşa giden hareketler başlıyor. Gittikçe zayıflıyor, forma giriyorsunuz. Diğer hormonal aktiviteler artıyor. fevkalade...Aman, ne güzel günler başlıyor...
Derken, bir gün patron size "Artık üniversiteye gitsen daha iyi olur" diyor. Bu arada babanız ortaya çıkmış, "Fazla çalıştın." diyor. "Artık eve dön, işi bırak, okumaya başla, harçlığın benden olsun..." Keyfe bakar mısınız?
Okuduğunuz dersler gittikçe kolaylaşıyor. Ekmek elden, su gölden bir dönem başlıyor. Partiler, diskotekler, kızların sayısı artıyor.
Derken anne ve babanız sizi götürüp getirmeye başlıyor, araba kullanma derdi de yok artık...Günün birinde sizi okuldan da alıyorlar. "Evde otur, keyfine bak, oyuncaklarınla oyna." diyorlar...Mamanız ağzınıza veriliyor. Zaman zaman altınızı bile temizliyorlar. Hatta bu durum alışkanlık yaratıyor ve hiç tuvalet kullanmamaya başlıyorsunuz. Derken anneniz bir gün size süt verme kararını alıyor ve başka bir keyifli dönem başlıyor. Mama artık her yerde, her an ve en taze şeklinde hazır.
Bir gün karanlık, ılık ve sıcak bir ortama giriyorsunuz. Beslenmek için ağzınızı açmaya dahi gerek yok, bir kordondan besleniyor, sıcacık, yumuşacık, gürültü ve patırtısız bir ortamda yaşıyorsunuz...
Küçülüyor küçülüyor, ufacık bir hücre halini alıyorsunuz. Ve günün birinde keyifli bir an ile hayatınız bitiyor...
Nasıl, sizce de hoş olmaz mıydı?...
Can DÜNDAR
heart of darkness- Moderator
- Klanı : Toreador
Mesaj Sayısı : 111
Kayıt tarihi : 14/08/09
Vampirist Forum :: Genel :: Genel
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Çarş. Nis. 08, 2020 10:52 pm tarafından heart of darkness
» wampir mi dediniz ??? ben biliyorum !!!
Salı Eyl. 19, 2017 4:26 pm tarafından Karga
» YOKLAMA
Salı Eyl. 19, 2017 4:19 pm tarafından Karga
» Vampir Hastalığı(Porfiria)
Paz Mayıs 19, 2013 8:08 pm tarafından mannak_
» Sohbet bölümü
Paz Mayıs 19, 2013 2:58 pm tarafından mannak_